DOLAR 34,5516
EURO 36,4463
ALTIN 2959,067
BIST 9130,28
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara °C

ÇİĞDEMLİ OLMAK!

ÇİĞDEMLİ OLMAK!
REKLAM ALANI
07.09.2020
1.600
A+
A-

ÇİĞDEMLİ OLMAK  (EYLÜL-2020)

Mübehher Özbek – Ebru Sitesi

Emekli olmuştum. Pek çok arkadaşım gibi ben de koşullarının daha iyi olduğunu düşündüğüm  mahalle ve semtlerden  ev bakmaya başlamıştım. Bunu öğrenen bir arkadaşım “Çiğdem Mahallesi’ne bakmadan karar verme” diye ısrar edince seçeneklere Çiğdem Mahallesi’ni de ekledim. Pek çok yere bakmama rağmen karar verememiştim. Bir de Çiğdem Mahallesi’ne bakalım diye oğlumla yola çıktık. Kızılay’dan otobüse bindik. Ulaşımı kolaydı. Kısa sürede mahalleye varmıştık.  Kararımızı etkileyecek iki madde gerçekleşmişti. 

Otobüsten inince, mahalle  bize “Hoş geldiniz” demiş olacak ki,  daha evleri görmeden buradan alabiliriz duygusu bizi sardı sarmaladı. ODTÜ’nün de yakınlığı eklenince, oğlum “Alacaksak burası olsun” diye kesin bir tavır koydu ve biz evlere bakmaya başladık. Kısmet Ebru Sitesi’ymiş.  Tam 20 yıl oldu. Zaman zaman köpeklerden bunalsam da, gönlüm de aklım da iyi ki bu mahalleyi seçmişim der. 

Başkentin göbeğinde, başkentten uzak olan  mahallemde yeşilliğin, temiz havanın ve rahatça yürüyebilmenin mutluluğu ile  yaşarken Çiğdemim Derneği ile tanıştım. Edebiyat Topluluğunun kitap okuma   etkinliği ile ilgili duyurusunu okuyunca katılmaya karar verdim.  Arkadaki barakada,  saç sobanın ısıtmaya çalıştığı bir ortamda bir araya gelen kitapseverler   Sabahattin Ali’yi ve  Kürk Mantolu Madonna adlı kitabını  tanımaya çalışıyorlardı. Sobanın yetersiz kaldığı  ortamı, edebiyatın ve sanatın sıcaklığı   ısıtıyordu. Derneği ve Sabahattin Ali’yi tanımanın mutluluğu ile eve dönerken içimdeki ses bir kez daha  “İyi ki Çiğdem olmuş” diye tekrarlıyordu. 

Emekli biri için gerekli tüm olanaklar vardı mahallemde. Parklar, spor olanakları, etkinlikler, topluluklar, kurslar… Seçenekler o kadar çok ki yetişemiyorsun bile.  

Mahallemi köpeklerle paylaşmaktan pek mutlu olmasam da hala çok seviyorum. Bir de Şirindere sorunu var. Umarım o da en kısa sürede çözülür. 

Her insan iyi bir yerde yaşamak ister, fakat yaşadığı yeri iyi bir yere dönüştürmeyi pek beceremez. Bu konuda örnek olan Çiğdemim Derneği benim için  büyük bir şans oldu. Bilmediklerimi öğrenip, bilebildiklerimi paylaşırken, hayatım anlam kazandı ve zenginleşti. 20 yıldır, ben mi mahalleyle harmanlandım, mahalle mi beni kucakladı bilmiyorum, ama soranlara “Çiğdemliyim” demeye başladım.  

İnsanlar isimlerinin anlamlarına uygun özellikler taşırmış. Sanırım mahalleler de böyle   oluyor. Çiğdem Mahallesi’ni  de, Çiğdemim Derneği’ni  de çiğdem çiçeğinin özelliklerine benzetirim. Çiğdem çiçeği ile ilgili epeyce öykü ve güzel söz vardır. Benim en beğendiğim öykü; Ademle Havva  cennetten kovulduğunda, dünyada   kış  gitmek, bahar da gelmek için hiç acele etmiyorlarmış.  Güneş ise sabah mahmurluğu ile yatak keyfi yaparken dünyayı ısıtıp ısıtmadığının farkında bile değilmiş. Giysisi olmayan Havva Adem’e sarılarak “Biz burada yaşayamayız, hemen donarız demiş.” O sırada  Adem, çiğdem çiçeğine bakıyormuş.   Karların arasından başını çıkarıp, umutla belki de isyanla güneşi arayan çiğdemi gösterip ” Bak Havva, bu narin çiçek yaşayabiliyorsa biz de yaşarız” demiş. 

İnsanlık tarihi kadar uzun olmasa da, dilerim mahallem, özelliğini  yitirmeden, güzelliklerini koruyup, geliştirerek uzunnn upuzun yıllar var olur.

REKLAM ALANI